top of page

Ebeveynlik mi Zorlaştı Yoksa Çocuklar mı?

Yeni çağın ebeveynliğinde o kadar çok detay var ki, insan ister istemez geçmişle kıyaslamalar yaparak zorlanılan konuların sebeplerini araştırıyor. Sıklıkla karşılaştığımız bir durum var. “Hiçbir şeye yetişemiyorum, çocuk bakımı çok zor!”


Çocuk bakmak neden bu kadar zor?


Biz yetişkin hayatının sorumluluklarını taşımakta güçlük çekerken ebeveynlik rolünü üstlenip bir de mükemmellik tuzağına düştüğümüz sürece altından kalkamayacağımız bir yük ile karşı karşıya kalıyoruz. “Yeni nesil ebeveynlikte çocuklar mı bu kadar zorlaştı yoksa ebeveynler olarak biz mi hayatı zorlaştırıyoruz?” Bu sorunun cevabını sizlerle birlikte bulmak isterim.


Yeni nesil ebeveynlikte pek çok tuzağa farkında olmadan düşüyoruz. Bu durumu toplumsal bir hareket olarak düşünün. Toplumsal olarak değişen hayatlarımızda bilinç düzeyimizi genişletelim derken hiç bilmediğimiz ihtiyaçlar, hiç farkında olmadığımız ve tamamlanması gereken eksiklikler önümüze düşüyor. Yetişkin olarak bizler hiç bitmeyen maratonda koşarken, gerçekten hangi tuzaklara düşüyoruz?


Eksiklik = Yetersizliktir “Ben yetersiz olmamalıyım! O zaman mükemmel olmalıyım!


Sorduğumuz zaman herkes mükemmel olmadığını düşünse bile hayatımızın her alanında pürüzsüzlük arayışı içindeyiz. Bu durum ebeveynlik için geçerli değil mi? Ebeveynlikte belirlenen kalıp yargılara uymaya çalışan, mükemmel bir resim oluşturan aileler olmaya başladık. Fiziksel eksikleri tamamlamaya çalışırken önce kendimize yabancılaşmaya ardından çocuğumuz ile ilişkimize mesafeler koyuyoruz.


Her işi hakkıyla yapmalıyım!


İnsan olarak da ebeveyn olarak da her şeyi tam tamına karşılamaya çalışmak, eksiksiz ya da hatasız yapabilmemizin imkânı yoktur. Bir taraftan her şeyi kontrol edip, yönetmeye çalışıp diğer taraftan her şeyi eksiksiz ve hatasız yapmaya çalışıyoruz. Bütün bunlar dışında kendimize ve çocuğumuza karşı duyarlı olabilmek neredeyse imkansızdır. Tam da bu noktada fark edilmesi gereken bir gerçekle yüz yüze geliyoruz. Yaşamımızda bizi bekleyen işleri öncelik sırası yaparak, kimilerinin eksik kalmasına, kimilerinin bekleyebilmesine toleranslı olmayı hatta kimilerinden vazgeçebilmeyi de öğrenmemiz gerekiyor.


Çocuk da yaparım kariyer de!


Yıllar önce bir furya ile kadınların iş hayatında var olabilmesi ve kadınların gücünü hatırlatabilmek için içimize kadar işleyen bu melodiler acaba ellerimizi, ayaklarımızı bağlayan bir tutsaklık olabilir mi?


Bir uzman olarak, çocuklu hayata geçerken ebeveynlerin öncelikle hayatlarından vazgeçtiklerini hatırlatarak yola koyulurum. Vazgeçtiklerimiz bir kayıp değil aslında ebeveynlik yolculuğunda bir değerdir. Ebeveynlik, ilk sene uykulardan, hesapsız özgürlükten vazgeçerken adım adım eski alışkanlıklarımıza ve özgürlüğümüze daha bambaşka değerlerin farkına varıp, zenginleşerek ilerlediğimiz bir yolculuktur. “Ben her şeye yetişebilirim” hırsı hem ebeveynliğimize hem de birey olarak kendimize farkına varmadan büyük bir zarar vermektedir.


Çocuğumun hayatı benden dolayı eksik olmamalı!


Çocukluğumuz boyunca ama ebeveynlerimizden ama yakın çevremizden pek çok olumsuz davranışa maruz kalarak yetiştirildik. Bu yaralanma durumumuz sebebiyle çocuklarımızın bizim yaptığımız hatalarla yetişmemesi ve daha güçlü ve özgüvenli olmalarını isterken hayatlarındaki faydalı olan eksikleri bile artık ebeveynler olarak biz tamamlar oldu. Bu zarar vermeme yanılgısına düşerken aslında çocukların gelişip olgunlaşırken hayatlarından aldıklarımızın ne kadar farkındayız?


Ebeveynlik bir trend meselesi değildir!


Toplumsal baskı ve değişen hayatlarımızdaki farkındalıklarımızın kurbanı olmamalıyız. Dönemsel trend konu başlıkları ile ebeveynliğinizi yetersiz hale getirmeyin.


Bildiklerinizden daha değerli bir şey var ki o da çocuklarınızı yalın ve sakin bir ruh haliyle dinleyebileceğiniz kadar sadeleşin.


Bir birey yetiştirirken öncelikle yetiştirdiğinizin çocuğunuz olduğunu değil kendiniz olduğunu anımsayın.


Mükemmellik algısından kurtularak yaşamınızda yetemediklerinizin farkına varın. Böylelikle evinizde yüklerinizi paylaşabileceğiniz bir ekip ruhu oluşturabilirsiniz.



Gözde ERDOĞAN ŞAHENK




311 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page