Bu çocukları nasıl oyalayacağız? Çoğu zaman çocukla geçirildiğinde bir türlü bitmiyor olabilir. Çocuklar için zaman daha yavaş akar. Bu nedenle bir gün içine bitmeyen enerjileriyle pek çok oyun ve keşif sürecini dahil ederler. Bu nedenle çocukların yaşamlarını etkinlikle doldurmaya çalışmak yerine onların kendi başlarına üretebilecekleri fırsatı ve ortamı onlara doğa ile sunun. Bu hafta birkaç doğanın içinde keşfedebilecekleri örneklerle sizlere ulaşmak istedim.
Hayal gücü eksiklikte ortaya çıkar!
Doğanın içinde mükemmellik yoktur. Bu nedenle doğayı tüm eksikliği, yamuk yumuk ağaçları, çamurlarla, kurumuş topraklarla, yosunlu denizlerle kabul ederiz. İşte bu yüzden bu eksikliğin getirdiği mükemmellik insanda gizli kapaklı bir kenarda duran yaratıcılığı harekete geçirir. Biz insan olarak eksikliği tamamlama çabası ile yaratıcılığımızı kullanmaya, üretmeye başlarız. Bu durumun en güzel örneğini ise çocuklar teşkil eder. Bu nedenle çocuklarınızla ağaçlı, yeşillikli bir ortama giderken tüm oyuncaklarınız yanınızda gitmek yerine eksik hatta materyalsiz gitmeyi deneyin. Göreceksiniz ki bulunduğunuz yerde oyun ve oyuncak üretmek için dakikalar keyifle geçerken, çocuğunuzun gizli kalmış tüm yaratıcılığı ortaya çıkacak. Su, toprak, yaprak …. Kendi oyuncaklarını kendileri üretsinler!
Sanat dışarıda güzel!
Boyalar yaratıcılığı destekleyen en güzel işlenmiş malzemelerdir. Parmak boyalarınızı, sulu boyalarınızı hatta tebeşirlerinizi yanınıza alın. Göreceksiniz ki sokaklara mükemmel sanat eserleri bırakacaklar. Yanınıza kâğıtlarınızı alsanız bile yaprakları, yürüme yollarını boyayabilir hatta sek sek oynamak için çizebilirsiniz.
Parklar doğal yaşamın prova edildiği yerlerdir!
Parklarda çocukların peşinden koşan ebeveynlerden olmayın. Parklar toplumsal yaşamı çocukların deneyimleyerek öğrenebilmeleri için en doğru ve sağlıklı ortamlardır. Bu noktada çocuğunuzun kendini ifade edemediğini düşünüyorsanız. Doğal hayatın içinde (uzaktan kontrol ederek) kendini ifade etmeyi öğrenecektir. Eğer çocuğun toplumsal kurallara uymayan davranışlar sergilediğinde ise bu davranışın sonucunu toplum tarafından verildiğini gözlemeyecektir. İşte bu nedenle çocuğunuzu koruma altına almak ya da durdurmak yerine adım adım onu serbest bırakmalı ve kontrollü bir yaşamın içinde düşe kalka ilişkiler kurmayı öğrenmelidir.
Çocuklarınızı her gün dışarı çıkarın!
Çalışan ebeveynler çocuklarını bakan kişiye ya da fiziksel koşullar sebebiyle her gün dışarı çıkaramayabiliyorlar. Halbuki dış dünyadan kopuk yetiştirilen bir çocuğun sağlıklı gelişim göstermesi asla beklenemez. Dış dünyanın içindeki doğal öğrenme fırsatlarını hiçbir ebeveyn, bakan kişi ya da hiçbir oyuncak çocuğa sunamaz. Bu nedenle sadece yazın değil her mevsimde çocukların her gün dışarı zamanları olmalı ve doğanın, dış dünyanın öğrenme fırsatlarıyla birebir karşılaşarak, deneyimleyerek öğrenmeliler. Yeşile ve ağaca dokunabildiğimiz bir hafta olsun…
Gözde ERDOĞAN ŞAHENK
