Okulların açılması ile beraber okul ve aile iş birliği önem kazandı. Okul yeni öğrencileriyle beraber tatil sonrasında bir düzen oturtmaya çalışıyor. Ailelerse çocuklarını okula sağlıklı bir şekilde hazırlamaya çalışıyorlar.
Peki bu yoğun hazırlık sürecinde dikkat etmeniz gereken noktalar neler?
Okul kendi rolünü unutmamalıdır!
Okulun görevi her zaman çocuğun okula alışması, okul içindeki adaptasyon süreci, kurduğu ilişkiler ve dersleri öğrenebilir hale getirerek öğrenciyi heveslendirmekle sorumludur.
Okul öğretmen ve öğrenciyi bir araya getirir ve sağlıklı bir öğrenim alanı sağlar.
Öğretmense, çocuğun sınıfa adaptasyonundan, arkadaşları ile kurduğu ilişkiden sorumludur. Okul ve sınıf içinde çocuğun dikkatini geliştirmekten ve doğru davranışlarla beraber öğretim yapan kişi olmalıdır.
Öğretmen ödev ve ders takibini çocuk ile yapar fakat son yıllarda ödev takibi öğretmen ve veli arasında bir performans aracı olmuş durumda. Bu nedenle öğretmen, eğitimciler olarak rolümüzün farkında olup ailelerin ve çocukların sorumluluklarını onlara teslim eden ve takip eden kişi olmalıyız.
Bana öğretmenin de yeterince sorumluluğu yokmuş gibi bir de bunlar mı çıktı diye söyleniyor olabilirsiniz. Öğretmen ve okula biçilen rol son 10 yıl fazlasıyla değişmiş durumdadır. Bu nedenle eğitimciler olarak lider olduğumuzu ve asli görevimizin çocukları hayata hazırlamak olduğunu unutmamalıyız.
Anne baba kendi rolünü unutmamalıdır!
Anne baba olarak özellikle okul öncesi çağda çocuklara okula gönderme sebeplerinin iyi incelenmesi gerekir. Yaptığım klinik araştırmalarımda erken dönemde çocuğun okula gönderilme sebepler şöyle sıralanıyor.
Evde sıkılmaya başlamıştı,
Uyku düzenini bir türlü oturtamadık
O kadar iştahsız ki belki arkadaşlarıyla yer diye düşündük.
Evde hiç sözümü dinlemiyor okula gidince kural öğrenir.
Yalnız bir çocuk okulda arkadaşlarıyla oyun oynasın istedim.
Kardeşi olunca ikisiyle baş edemedim okula gönderdim.
Bu sebepleri incelediğimizde anne babanın çocuğa öğretmesi gereken davranış, alışkanlıkların bütünü okula yansıttığını ve okuldan beklediğini görebilirsiniz.
Bu noktada anne baba olarak ev içinde çocuğumuza öğretmemiz gereken sorumluluk ve alışkanlıkları okula devretmemeli ve ev içinde bu öğretimleri gerçekleştiremiyorsak mutlaka bir uzmandan yardım almalıyız.
Peki bir çocuk özellikle okul öncesi dönemde neden okula gönderilmelidir?
Çocuklar 3 yaşını doldurması ile birlikte dış dünyaya açılım gerçekleşir. Bu açılım farklı rolleri de hayatına katar. Öğretmene, bir lidere uyum sağlama, arkadaş olma, öğrenci olma, grup içinde var olma becerilerinin gelişimi, toplumsal kurallara uyma gibi hayatın içinde öğrenebileceği becerilerini geliştirdiği tek sağlıklı alan okuldur. Bu nedenle yukarıda anne babaların saymış olduğu hiçbir sebep okula göndermek için bahaneler olmaz.
Okul ve aile sınırlar dahilinde görüşmelidir.
Çocuğunuzun okuldaki yaşamından haber almak en doğal hakkınız fakat bunun için öğretmen ile her gün iletişime geçmeniz çocuğun okul ve öğretmen ile sağlıklı ilişki kurmasına engel olur. Okula gereğinden fazla bilginiz, korku ya da kaygınız ya da merakınız ile müdahale etmeniz çocuğunuza müdahale etmeniz demektir. Bu nedenle öğretmen ile kurduğunuz ilişkide sınırların belli olması ve belirli aralıklarla detaylı değil genel bilgi alışverişinde bulunmanız, öğretmen için çocuğunuzla sağlıklı ilişki kurmasında, çocuğunuzun ise okul içindeki ufak zorluklarla baş etme kabiliyetinin gelişmesine sebep olur.
Unutmayın ki her çocuk okul ile sorunlar yaşayabilir. Her öğretmen ise çocuk ya da öğrencileri ile sorunlar yaşayabilir. Önemli olan sorunların hemen karşı tarafa şikâyet edilmesi ya da aktarılması değil sınıf içinde ya da evin içinde öğretmen ya da anne baba olarak çözüm bulmamızdır.
Sürekli anne babanın öğretmene, öğretmenin anne babaya çocuğu şikayet ettiği bir ortam sağlıklı öğrenme ve eğitim ortamı değildir.
Hepimizin birbirimizle sağlıklı ilişkiler kurduğu güzel bir hafta olsun.
Gözde ERDOĞAN ŞAHENK
Comments