Geç konuşan çocuklar mı yoksa konuşmayı reddeden çocuklar mı? Geç konuşma ile çocuğunuzun konuşmayı reddetme durumu çoğu zaman karıştırılıyor. Çocuğun konuşma becerisini kazanabilmesi için, zihinsel ve fiziksel olarak hazır olması gerekir. Ardından konuşma denemeleri ve etrafındaki yetişkinleri model alarak konuşma aşamasına adım adım geçer. Fakat bazı durumlarda çocuklar konuşmaya hazır olsalar dahi konuşmayı reddedebiliyorlar. Nedenlerini göz atalım,
Evin içinde iletişim kurulmuyorsa;
Çocuğumuz evin içinde sağlıklı ilişki ve iletişim kurabildiğimizi söyleyemeyiz. Genel hayatın koşuşturması ve evin gereklilikleri, çocuğumuz ya da çocuklarımızın sorumlulukları ve diğer sorumluluklarımız ile beraber değerlendirdiğimizde evimizde gereklilikler dışında ne kadar birbirimizle iletişim kuruyoruz? İşte bu iletişim güçlüğü çocuğumuza şu şekillerde yansıyor…
Dur, Yapma…
Dişlerini fırçaladın mı?
Okulun nasıl geçti?
Hadi sen odanda oyna
Sus
Bekle
Tamam bir dakika bekle…
Bu liste uzar gider… Özetleyecek olursak günlük rutin hayatımızda yapmamız ya da çocuğumuzun yapması gerekenlerle ilgili kurduğunuz iletişim asla doğru ve sağlıklı bir iletişim değildir. Bu neden bir evin içinde sağlıklı iletişim ortamı olmuyor ve sadece görevlendirmeler, konulan engeller, gereğinden fazla çocuğu durdurmak için konulan kurallar ya da kısıtlamalar ile çocuğun konuşması için sağlıklı bir ortam yaratılamaz.
Bağımlı bir ilişki kurduğunuzda;
Konuşmak bir ihtiyaçtır. İsteklerimizi ya da ihtiyaçlarımızı en sık kullandığımız iletişim aracımız konuşma ile giderebiliriz. Bir bebekse dünyaya geldiğinde önce ağlama ve beden dili, göz kontağı ile iletişime geçerken ardından bu iletişim araçları gelişen zihni ve bedensel ihtiyaçlarıyla da gelişmeye başlar. Bebeğinizin kullandığı sesler, heceye, heceler kelimeye ve kelimeler ise cümlelere dönüşür. Çocuğumuzun konuşmaya çaba sarf etmesi doğal bir çaba olsa da çocuğun hayatında hiçbir eksiklik yaşanmıyor ve ebeveyn olarak her ihtiyacı, daha çocuk tarafından eksikliği hissedilmeden gideriliyorsa çocuğun konuşması için hiçbir sebep kalmıyor.
Ebeveynler arası tutum farkı ve çatışmalar;
Evinizde eşler arası yaşanan çatışma ve gerginliğin her durumda çocuklara yansıdığını çoğu kişi farkındadır. Her ne kadar bir ev içinde anne baba olarak yaşadığınız sorunu çocuklarınıza yansıtmamak için çaba sarf edilse bile, ebeveynini çok iyi tanıyan çocuklar bu çatışmaların farkına varabiliyorlar. Ebeveyn arasındaki çatışmalar, çocuklarda farklı savunmalar geliştirmesine sebep olurken konuşmayı reddetmek de bu savunmalardan bir tanesidir.
Bir çocuğun konuşmayı reddetmesi, yaşadığı kaygıyla baş etme yollarından bir tanesidir. Aslında bu bir savunmadır. Bu savunmanın sebepleri ise genellikle ev içinde yaşanılan zorluklar ve sorunlardan kaynaklanır. Anne ile bebeğin erken dönemde (0-1 yaş) kurduğu ilişkilerde annenin kaygısı ya da yaşadığı psikolojik zorluklar, ebeveyn çatışmaları, bebeğin sakinleştirilememesi, çocuk ile güvenli ilişkinin kurulamaması, ebeveynin aşırı koruyuculuğu, çocuğun yaşamında konuşma ihtiyacı duymayacak kadar doyuma ulaşması, çocuğun yaşadığı güven problemlerinde ortaya çıkabilir.
Çocuğunuz sizi duyuyor ve size karşı tepkisiz kalıyorsa bu durumu bir pedagog desteği ile çözümlemeniz, sorunların temelini araştırıp, üzerine sağlıklı çözümler bulacağınız bir yol olacaktır. Her koşulda “Bir çocuğun konuşabilmesi için karşısında onu hevesle, sessizce dinleyen bir ebeveynin olması gerekir.” Hepinize çocuğunuzla sohbet ettiğiniz, onunla birlikte heyecanlanıp iletişimde olduğunuz bir hafta dilerim.
Gözde ERDOĞAN ŞAHENK
Comments