Yaşantımız bir maratona dönüşürken bizlere her geçen gün medya, geçtiğimiz her yol kenarındaki cezp edici reklamlar, gördüğümüz o şaşaalı binalar ile içerisindeki farklı seçenekler hatta sosyal çevremiz ile dikte edilen alışveriş merkezleri, son yıllarda ailelerin iş hayatından sonra kendileri ve çocukları için en iyi seçenek haline gelir oldu.
Çocuklarımıza ise artık karınca yuvalarının kuzeye baktığını değil hangi oyuncakları seçtiklerini sorar olduk. Hangi parka gitsek yerine bugün hangi alışveriş merkezine gidelim sorusunu soruyoruz.
Çocuklarımıza ne verirsek onlar bizlere öğrendiklerinin yanıtını verirler. Oysaki alışveriş merkezleri birbirini tekrarlarken doğa her an kendini yeniler ve her geçen gün keşfedebilecekleri fırsatlar çıkarır çocuklarımıza e tabi ki bizlere de. En önemlisi açık hava ve varlığımızı sürdürmemizi sağlayan en güzel varlık olan toprak ile iç içe olmanın zevkini çocuklarımızla paylaşmalı ve onlara doğayı öğretmeliyiz.
Onlarla yaratıcı oyunlar oynayabilir doğa ile nasıl sürekli bağlantı içinde olduğumuzu da gösterebiliriz. Yaşamımızı, dünyamızı ve en önemlisi çevre bilincini oluştururuz. Bizlerin de huzuru bulduğumuz doğa ile çocuklarımızı buluşturmamızın ve bize verilen en güzel hediye tabiatımızla daha fazla zaman geçirerek yaşam kalitemizi arttırmanın zamanı gelmedi mi sizce de?
Gözde ERDOĞAN ŞAHENK
Comments