top of page

O Tabak Bitecek!

Anneliğinizin başarısı çocuğunuzun kilosuyla ölçülemez!


Bir bebek dünyaya geldiğinde yetersiz, eksik ve bizlere bağımlı olarak dünyaya geliyor. Bu süreçte tamamen elimizde bize bağımlı bir varlığı tüm gücümüzle büyütmeye ve geliştirmeye gayret gösteriyoruz. Bunun ilk yolu ise bir anne olarak emzirmekten geçiyor fakat bebeğin dünyaya geldiğinde ilk yaptığı (yapılması gereken eylem) beslenmek olsa da bebeğin gelişim süreci çok hızlı olduğu gibi ihtiyaçları da aynı hızda değişir. Fakat anne olarak bizlerin ilk aklında uyanan anneliğe dair birinci görevimiz beslenme olarak kalır.


“Bebeğimi / çocuğumu iyi beslemeliyim.”

“Bağışıklık sistemi güçlenmeli.”

“Sağlıklı olmalı”


Bu durum maalesef bir adım sonra annenin kendini yetersiz hissettiği, kaygı duyduğu bir sorun haline gelebiliyor. Peki çocuğumuzun beslenme sürecinde en çok hangi hatalara düşüyoruz?


Doktor kontrolleri anneliğin değerlendirilmesi değildir!


Doktor kontrollerinde boy ve kilo kontrolü yapılır. Bu çocuğunuzun yeterince sağlıklı bir değerde olup olmadığının da kontrolüdür. Bu doğal ve olması gereken süreçte anne baba olarak çocuğunuzun sağlığı ile ilgili bir değerlendirme yapılması gerekirken bu değerlendirme anneliğin ölçümü olarak değerlendirilebiliyor/ hissettirilebiliyor. Burada genetik yatkınlık ve çocuğun beslenme sürecinin sadece yediği lokmadan ibaret olmadığı değerlendirilmelidir. Burada doktor ile kurulan yanlış ilişki bir adım sonra “çocuğumu sağlıklı beslemeliyim/ kilo almalı” kaygısını yaşayan annenin eve döndüğünde çocuğa “yesin de ne yerse yesin” “yesin de nasıl yerse yesin!” dediği bir yanlışlar dizisinin başlangıcıdır.


Çocuğunuzun gelişimi bütünseldir.


Kilo ve boy gelişiminin artık bir çocuğun gelişimsel değerlendirmesi için yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Burada artık ebeveyn olarak pek çok farklı açıdan değerlendirme de yapmaya gayret gösteriyorsunuz. Çocuğunuzun zihinsel gelişimi, dil gelişimi, becerilerini değerlendiriyorsunuz. İşte ben de burada bu sorunun kendimize sorulması gerektiğini savunuyorum. Ya ruhsal gelişimi? Çocuğun gelişimsel değerlendirmesinin bir başka açısı da ruhsal gelişimidir. Beslenme ise bir çocuğun gün içinde en sık yaptığı eylem hepimizde olduğu gibiϑ sağlıklı bir bireyin gün içinde 3 ana öğün ve 2 ara öğün olarak 5 öğün beslenme sürecini devam ettirmesi gerekir.


Beslenme yalnız bedeni değil ruhu doyurmalıdır!


Şimdi geçmişinizde arkadaşlarınızla kurulan sofraları düşünün, bayram sofralarını, ritüeli olan yemekleri… Hepimizin ruhunu ısıtan, pek çok güzel anıları biriktirdiğimiz, keyifle sohbet ederek iştahımızın açıldığı masalar… Beslenme sosyal bir eylemdir. Bir çocuğun sağlıklı beslenme süreci için sofraların aslında olması gereken keyifli, kimsenin birbirinin yemeğiyle ilgilenmediği, sohbet ve paylaşımın esas olduğu sofralara ihtiyaç vardır.


“Çocuğumu sağlıklı beslemeliyim”

“Hiçbir şey yemiyor”

“Çok zayıf”


Endişeleri altında çocuğunuzla en sık iletişime geçme imkânınız olan sofralar bir keyif ve sohbet alanı olmaktan çıkıp bir gereklilik ve sizin asli göreviniz haline geliyor. Bu durum çocuğunuzla ilişkiniz bir çatışmaya dönüştürmemesi imkânsız…

“O tabak bitecek!”


Bir sofrada baskı, inatlaşma koşul ve tehdit varsa orada sağlıklı beslenme sürecinden bahsedemeyiz. Sofralarınızda bu koşullarda çocuğunuzun sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanamaz. Sofranızda her zaman birlikte paylaştığınız bir yemek ve yaşamınızdan kesitlerle bir sohbet olmalıdır. Genellikle çocuklarımızla kurduğumuz iletişimi “neler yaptın?” sorgulamasında kısıtlı zannediyoruz fakat burada bahsettiğim sohbetler geniş ve ilgi alanlarınıza göre olan sohbetlerdir. Örneğin yaşantınızdaki ilginç hikayeler ya da bir doğada gerçekleşen olay. Sizlerin sohbet araçlarınız olabilir.


Ne yediğini siz belirleyebilirsiniz fakat nasıl yerse yesin dememelisiniz.


Çocuğunuzu gelişimi her şeyden önemli. Bu duygu çok doğal ve olması gereken fakat odaklandığınız çocuğunuzun ne yediği oluyor genellikle. Peki bir evin içinde menüyü biz yetişkin olarak bizler belirlemiyor muyuz? Evinizin içine, buzdolabınıza sağlıklı ya da sağlıksız yiyecekleri satın alan bizler değil miyiz? Burada alışverişi yapan biz yetişkinler olurken her zaman çocuklarımız ve bizlerin sağlığını önemseyerek ve evdeki herkes için uygun olan menüye göre alışveriş yapmanız önemlidir.



Gözde ERDOĞAN ŞAHENK




195 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page